Türk Eğitim-Sen Karabük Şube Başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu, Liselere Geçiş Sınavı (LGS) sınav sonuçlarında Karabük ilinin geçmiş tarihlere göre çok gerilerde kaldığını öne süren bir basın açıklaması yayınladı.

Kurtoğlu, Karabük’ün LGS gibi sınavlarda Türkiye sıralamasının en üst sıralarında olurken, işimdi ise alt sıralara düştüğünü öne sürerek, ilimizde eğitim sistemini, İl Milli Eğitim Müdürlüğünü sorguladı.

Türk Eğitim-Sen Karabük Şube Başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu’nun açıklaması şöyle;
"1997 yılına kadar Anadolu liseleri öğrencilerini ilkokuldan itibaren merkezi sınavla alıyordu. Bu sınavın ardından öğrenciler ortaokula başlamadan önce 1 yıllık hazırlık eğitimine giriyorlar, ardından da yabancı dille ortaokul ve lise eğitimi görüyorlardı. Sonrasında şu değişiklikler yaşandı: Sekiz yıllık kesintisiz eğitim uygulamasının başlamasıyla Anadolu liselerinin ortaokul kısımları kapatıldı, Anadolu liseleri hazırlık ve üç yıllık lise eğitimi vermeye başladı.

Bu kez yeni düzenlemeyle öğrenciler, 8’inci sınıftan itibaren Anadolu liselerine yerleşmek için sınava girmeye başladı. Sınavın adı da liselere geçiş sınavı (LGS) olarak değiştirildi.

2004 yılına gelindiğinde ise LGS olarak devam eden sistem, Ortaöğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS) olarak değiştirildi.

OKS ise 2008 yılında kaldırıldı. OKS yerine 6 ve 7. sınıflarda yılsonunda merkezi olarak yapılan Seviye Belirleme Sınavları (SBS) sistemi getirildi.  2009’da ise SBS sadece 8. sınıf öğrencilerine yönelik yapılmaya başlandı.

2012 yılında SBS için MEB tarafından aşamalı olarak kaldırılma süreci başlatıldı.

2013 yılında SBS son kez yapıldı. 2013-2014 eğitim-öğretim yılından itibaren ise SBS yerine TEOG sistemi getirildi.

TEOG’da da önce öğrencilerin 6, 7 ve 8. sınıflarda toplam 36 sınavdan sorumlu olması planlandı ancak daha sonra sınav, 6 temel ders için sadece 8’inci sınıfta dönem sınavlarından birinin merkezi olarak gerçekleştirilmesi esasına uygun olarak düzenlendi.

2018 yılından itibaren ise yeniden LGS yöntemine geçildi. Ancak, her ilde belli sayıda okulun sınavla öğrenci alması kararlaştırıldı.

Bütün bu süreç içerisinde Karabük, sadece il olduktan sonra değil il olmadan önce de hep ilk on içerisinde yerini aldı öğrenci başarısında. Mesela 2018 LGS de Karabük Trabzon, Denizli, Uşak illerinden sonra dördüncü sıradaydı. Her ne olduysa 2019 LGS de Karabük 19. Oldu! Tabi biz şaşırmadık çünkü eğitime yatırım en karlı ama en pahalı yatırımdı ve sonuçlarını görmek ise epeyce uzun bir zaman alırdı. Son 15 yılda Karabük’te eğitimin yönetimiyle ilgili yanlışları her defasında kamuoyu ile paylaştık, hatta bizim aracılığımızla bir sürü yanlış Türkiye gündemine bile geldi ulusal basın aracılığı ile. Sonuç itibari ile son on beş yılın yanlışlıklar birikimi sonucunu göstermeye başladı.

Dayısına, sendikasına, cemaatine göre öğretmen görevlendirmeleri, bırakın yüzünü görmeyi kendilerini tanımayı; idare ettiği okulun yerini bile bilmeden değerlendirilip “0”puanla idarecilikten edilip yerlerine benim siyasetimden, benim cemaatimden, benim tarikatımdan, benim sendikamdan anlayışı ile getirilen idareciler, kapalı kapılar arkasında yapılan listelerle eğitimi yönetme anlayışı, her okulun kapısına İmam Hatip tabelası asarak bir yerlere yaranma telaşı, okullarımızda Tevhidi Tedrisat Kanununu içlerine sindiremeyenlerin malum cemaat ve vakıflara sözde değerler eğitimi verdirme absürtlüğü Karabük’te adeta yangından mal kaçırırcasına ve mal bulmuş mağribi iştihası ile uygulanmaya çalışılmış sonuçta da eğitimdeki başarımızı buralara taşımıştır. Ancak olan vatandaşın çocuğuna olmaktadır. Öğretmenin itibarını yerle bir etme derdinde olanlar, yandaş yalakalıkta sınır tanımadan mevki makam kapma derdinde olanlar hem sırtından geçindikleri siyasi iktidarları yıpratmakta ki (2009’dan beri Karabük siyasi seçim sonuçları ortadadır) hem de çocuklarımızın geleceği ve istikbali ile oynamaktadırlar. Kim hangi sonuca bağlarsa bağlasın son mahalli seçimlerin özellikle İstanbul’un sonucunun en büyük etkeni bu tür haksızlık ve devlet kademelerini yalakalıkla ele geçirme gayretinde olanların kamuoyuna aksettirdiği görüntüdür.

KARABÜK (2 BİN 524 ÖĞRENCİ)

Türkçe (20 soru):

Net Ortalama: 10.44 (20’nci sırada)

Matematik (20 soru)

Net Ortalama: 3,44 (15’inci sırada)

Fen Bilimleri (20 soru)

Net Ortalama: 8.09 (24’üncü sırada)

T.C İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük (10 soru)

Net Ortalama: 6.45 (30’uncu sırada)

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (10 Soru)

Net Ortalama: 6,23 (28’inci sırada)

Yabancı Dil (10 soru)

Net Ortalama: 4.30 (22’nci sırada)

Genel net ortalama: 6,49 (19’uncu sırada).

İşte son gelinen halimiz budur eğimde! Herhalde birilerinin vicdanında azıcıkta olsa ince bir sızı belirmiştir diye umut ediyoruz. Karabük’te hal bu iken Türkiye de farklı mıdır?

Hemen birkaç örnekle görelim;

Türkiye genelinde sınava giren öğrenci sayısı 1.029.555 Türkçe dersinden sorulan 20 soruya verilen doğru cevap ortalaması: 11,75 soru. İnkılap Tarihi sorulan 10 soruya verilen doğru cevap ortalaması: 6,88 soru. Din Kültürü dersinden sorulan 10 soruya verilen doğru cevap ortalaması: 6.83 soru. Yabancı Dil dersinden sorulan 10 soruya verilen doğru cevap ortalaması: 4.65 soru. Matematik dersinden sorulan 20 soruya verilen ortalama doğru cevap sayısı: 5.09 soru. Fen Bilimlerinden sorulan 20 soruya verilen ortalama doğru cevap sayısı: 9.97 soru. Liselere geçiş sınavlarında durum bu iken, üniversite sınavlarında ki durumumuz nasıl acaba?

2018 de TYT sınavı geçerli sayılan 2.260.273 adayın doğru cevap ortalamaları ise şu şekildedir;

Türkçe 40 soru 16.17 doğru Matematik 40 soru 5.64 doğru. Sosyal Bilimler 20 soru 6.00 doğru. Fen Bilimleri 20 soru 2.82 doğru.

AYT de durum daha da vahim: T.D. Edebiyatı 24 soru 4.74 doğru. Tarih 10 soru 1.61 doğru. Coğrafya 11 soru 2.85 doğru. Felsefe 12 soru 2.01 doğru. Matematik 40 soru 3.9 doğru. Fizik 14 soru 0.46 doğru. Kimya 13 soru 1.10 doğru. Biyoloji 13 soru 1.66 doğru. İşte, hali pür melalimiz budur, her geçen gün cehaletin zifiri karanlığına giden bir yoldayız.

Özellikle Karabük’teki siyasi yetkililere ve ülkemizde eğitimden sorumlu olanlara çağrımızdır. Lütfen eğitimde adalet, ehliyet ve liyakata geri dönün, çağdaş, demokratik, laik, bilimsel eğitimle barışık olmayan tek dertleri tevhidi tedrisat kanunu ile dünya standartlarına getirilmeye çalışılmış eğitim sistemimizden intikam almak olan karanlık kafaların tasallutundan eğitim yönetimini kurtarın. Ve bize inanmıyorsanız lütfen 750 ile 1500 yılları arasında dünya biliminin ışığı olmuş Türk İslam bilim adamlarının hangi alanlarda uzmanlaştıklarına bir bakın.

Karabüklü hemşerilerimize ve tüm kamuoyuna saygıyla duyururuz."