Geçtiğimiz gün Karabük'te FETÖ'den bir gözaltı operasyonu oldu.

Hemen hemen her hafta bu şekilde FETÖ şüphesi ile bir kaç operasyon yapılıyor.

Abonesi olduğumuz İHA, A.A ve DHA gibi haber ajansları bu operasyonları haber servisi yapıyor.

"FETÖ şüphesi ile gözaltı"

"FETÖ şüphesi ile sanık yada sanıklar adliyeye çıkarıldı"

"FETÖ terör örgütüne üye olmaktan çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı"

Ve bunun gibi çok sayıda haberler, ajanslar tarafından servis ediliyor.

Aboneleri olan internet haber siteleri ve gazeteler de servis edilen bu haberlere yer veriyor.

Karabükte yayın yapan yerel gazete ve internet haber sitelerinin haber ajanslarına abone olmayanı yok desek yeridir.

Neyse...

Konumuza geri dönelim.

Geçtiğimiz günlerde FETÖ şüphesi ile Karabük Barosuna kayıtlı olan tanınmış bir avukat göz altına alındı.

Karabük yerel basınında doğru dürüst yer almadı.

Bir kaç internet haber sitesi kendi istihbarat kanallarını kullanarak, bu göz altını haber bültenlerine taşıdı.

Karabük basının tamamına yakınının bu göz altı operasyonundan haberi yok.

İHA, A.A ve DHA gibi haber ajanslarında da yer almadı.

Şimdi Karabük'te bir dedikodu...

Bu göz altı operasyonunun haber yapılmaması için basına para dağıtılmış.

Telkinlerde ve ricalarda bulunulmuş.

Öyle olmuş...

Böyle söylenmiş...

Bu dedikodular üzerine, haber ajanslarının Karabük temsilcilerine neden avukat göz altını haber yapmadıklarını sorduk.

"Bize haber verilmedi..."

"Bize bilgi verilmedi..."

"En azından adliyeye çıkartılırken haber verilirdi"

Dediler...

Şimdi, "basın haber yapılmaması için arandı"

Diyenlere diyoruz ki...

Bize haber, bilgi verildi de biz mi haber yapmadık?

Abonesi olduğumuz haber ajansları bu haberi servis etti de biz mi haber bültenlerimizde yer vermedik?

Ev kadınlarının, sıradan memurların FETÖ şüphesi ile göz altına alındıklarının, adliyeye çıkarıldıklarının ve tutuklandıklarının hangisini haber yapmadık.

Hemen basına yapıştır yaftayı...

Ama biz bunları sıra dışı görmüyoruz...

Neden mi, diyecek olursanız...

Adil Öksüz'ün kardeşi Ahmet Öksüz'ün göz altına alındığını, tutuklanarak Karabük kapalı cezaevine konulduğunu aylar sonra öğrendiğimiz bir memleketde yaşıyoruz.

En kolayı basını suçlamak değil mi..?