AK Partili Eflani Belediye Başkanı İbrahim Ertuğrul, geçtiğimiz günlerde kendisini eleştiren ve bazı belediye uygulamaları ile ilgili iddialarda bulunan CHP Eflani İlçe Başkanı Ahmet Aytaç’ın açıklamalarına cevaben yazılı bir basın açıklaması yayınladı.

Ertuğrul kendisine yönelik eleştiri ve iddialara "Ya sus, ya ispat et" başlığı ile 11 maddeye sığdırdığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Mübarek Ramazan ayı ve Ramazan Bayramı geride kaldı. Allah, cümle ümmeti Muhammedi tekrarına erdirsin.

Biz hizmet ve ibadetle uğraşırken, birileri fitne fesat ve iftira atmaktan şu mübarek günde bile geri durmuyor. Onları Allaha havale ediyorum. Allah, bildiği gibi yapsın. Ahmet Aytaç, aşure kıvamında bir yazı yazdı, birileri bunu paylaştı, bazı medya kuruluşları da yayınladı. Böyle olunca da atılan iftira ve karalamalara cevap vermek farz oldu ve açıklama yapma zarureti doğdu.

CHP Eflani ilçe başkanının yazısının başlığı, “EFLANİ KÜÇÜLÜYOR ERTUĞRUL BÜYÜYOR” Eflani’nin küçüldüğünü bir an kabul edelim. ERTUĞRUL, nasıl büyümüş? ne yapmış da büyümüş? etik ya da yasal olmayan ne olmuş? Bu lafı eden bu soruların cevabını vermeli ve ispatlamalı. (Hukuki bir durum var ortada ve ben haklarımı şimdilik saklı tutuyorum.)

1- Küçük Sanayi Sitesi yeri ile alakalı imar tadilatı yapıldı, “KORONA BAHANE İŞLER ŞAHANE” diyerek yine iftira ve çamur attı. Geçmişte yaptıkları yanlışları ortaya çıkarınca da mağdur edebiyatı yapıyor. Aslında kendisi “Park büyüktü küçülttük” diyerek bunu itiraf etmiştir. İşin aslı şudur: 1997 yılında yapılan imar planında Ahmet Aytaç’ın park alanın da kalan yerinin, park alanından çıkartılması için sadece üç yıl sonra parsel bazlı imar plan tadilatı kararı alınmış ancak, karar yasal olmadığı için plana uygulanamamıştır. Ama, yasal olmayan bu karara dayanılarak parselasyon yapılmış, park alanında iki adet arsa üretilmiş ve başka şahıslara satılmış. 2007 yılında imar planı revizyonu yapılırken bu aykırılık ortaya çıkmış ve imar izni verilmemiştir. (Bizim suçumuz imar plan bütünlüğünü ve park alanını korumak. Ahmet Aytaç’ın kin ve garezi de ondan.)( belge 1-2-3-4)

2- Ahmet Aytaç suçlamalarına devam ediyor; Çalışlar Mahallesin de Mustafa Al isimli şahıs, 5.000 M2’lik tapuda ahşap samanlık ve tarla vasıflı arazi üzerinde mevzi imar planı yaptırma talebi ile müracaat etmiş, bunun üzerine İl Tarım Müdürlüğüne görüş sorulmuş, 17.09.2015 yılında diğer müdürlüklerle beraber uygun görüş gelmiş. Bundan sonra Mustafa Al isimli şahıs şehir plancılarına yaptırdığı “Mevzi İmar Planı” ile belediyemize başvuru da bulunmuştur. Tam dört defa değişik tarihlerde yaptığı başvurular reddedilmiş. En son 2019 yılında yeniden başvurmuş, bu defa tekrar İl Tarım Müdürlüğünden görüş sorulmuş. 27.09.2019 tarihli yazı ile Mustafa Al isimli şahsın 2015 tarihli izninin 09.12.2019 yılına kadar geçerli olduğuna dair görüş yazısı gelmiştir. Mevzuat doğrultusunda Mustafa Al isimli Şahsın “Mevzi İmar Planı” belediye meclisince kabul edilmiş. Diğer altı şahsın İl Tarım Müdürlüğünce talepleri reddedildiği için imar izni verilememiştir. (belge 5-6)

3- Hastane, cami, küçük sanayi sitesinin eski yerine de uzak olduğu için karşı çıkıldı derken bir zihniyetten bahsettim, üzerine alınmışsa sıkıntı yok.

4- Küçük sanayi sitesinin yerini de tartışabiliriz, gördüğünüz sakıncaları ortaya koyup değerlendirebiliriz, bunun yeri Belediye Meclisidir. (“Korona bahane işler şahane” demekle köprüleri baştan attınız, iyi niyetli olmadığınızı gösterdiniz.)

5- Adliye ve ceza evinin hesabını belediye başkanı niye versin? Ülkemizde yüzlerce adliye ve cezaevi kapandı, İstanbul’da 3 tane adliye kaldı. Karabük bölge cezaevinin yapım kararı Hikmet Sami TÜRK’ÜN Adalet Bakanlığı döneminde alındı. Cezaevleri bölge ceza evinde toplandı, bunlarla belediye başkanının ilgisi ne?

6- Türk Telekom ve Enerji dağıtım şirketlerinin özelleştiğini, artık birçok işlemin internet üzerinden yapıldığını bilmiyor musun?

7- Terminali, minibüs ve otobüs işletmecileri istemiyor. Pazar yerinin kapatılmasını pazarcılar istemiyor sen niye dertleniyorsun ki?



8- JEEP gözünüze battı daha da batacak. Seçimde de koro halinde JEEP sayıkladınız, halk size itibar etmedi. JEEPİ Belediye işlerinde kullandım ve kullanmaya devam edeceğim.

9- Son iki aydır suyun bulanık olduğunu ilgilenilmediğini söylüyorsun. Her yıl bazı dönemlerde su da mevsim geçişleri, arızalar ve elektrik kesintileri nedeni ile bulanıklık olabiliyor. Diğer belediyelerin şebekelerinde de oluyor. 16 yıldır suyu başkası idare etmedi ki yine biz idare ettik, etmeye devam edeceğiz.

10- Sen her fırsatta birtakım imalarda bulunup çamur atıyorsun, ben kendimi savununca da tahammül edemiyorsun. Benim paylaşımlarımı beğenenlere bile tahammül göstermiyor, hakaret ediyorsun. Senin demokratlığın ve hoş görün bu kadar.           

11- Son kelam Ahmet Aytaç, ya sus ya ispat et."

Editör: Haber Merkezi