Kısa adı Deva olarak bilinen Ali Babacan’ın Genel Başkanlığını yaptığı Demokrasi ve Atılım Partisi Karabük İl Başkanlığı, Yönetim ve İlçe Başkanları tanıtım toplantısı düzenledi.

Kurucu İl Başkanlığı nezdinde yapılan toplantıya Karabük İl genelindeki kurucu tüm ilçe başkanları ve yöneticileri katıldı.

Bu ay sonu yapılacak olan ilçe kongrelerinin ardından, 18 Ekim’de de İl Kongresinin gerçekleştirileceği Deva Partisinde, İl Kongresine Genel Başkan Ali Babacan’ın da katılımı bekleniliyor.

Deva Partisi Karabük teşkilatları tanıtım toplantısında bir konuşma yapan Kurucu il Başkanı Yusuf Aydın şu ifadeleri kullandı;
“Bildiğiniz üzere Demokrasi ve Atılım Partisi olarak, kuvvetler ayrılığı esasına ve hukukun üstünlüğüne dayanan, yargının tarafsız ve bağımsızlığı ile hukuk güvenliğinin en üst düzeyde sağlandığı, katılımcı ve çoğulcu demokrasinin hakim olduğu uluslararası sözleşmeler ve evrensel değerler çerçevesinde temel insan haklarının ve başta ifade ile basın özgürlüğü olmak üzere tüm özgürlüklerin garanti altına alındığı, şiddet, korku, baskı, ötekileştirme, ayrıştırma ve ayrımcılığın yaşanmadığı, hukuka bağlı, vatandaş odaklı, katılımcı, tarafsız, saydam, hesap verebilir, denetlenebilir, etkili ve verimli bir kamu yönetiminin hayata geçirildiği, herkesin insan onuruna yaraşır yaşam ve refah standartlarına ulaştığı, çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğe umutla baktığı, milletimizin barış ve huzur içinde yaşayacağı, saygın ve güçlü bir Türkiye idealini gerçekleştirmek amacıyla Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan’ın liderliğinde yola çıktık.

Bu yoldaki ilk ve en önemli amacımız, ülkemizin ve milletimizin dertlerine deva, sorunlarına çare olmaktır. Ülkemizin içinde bulunduğu/geldiği durum münasebetiyle kaçınılmaz bir görev olarak; sorunlarımıza çözüm yolları bulma, ülkeyi refaha çıkarma gerekliliğinin bir sonucu olarak doğmuştur DEVA. İnancımız odur ki; ülkemizin, insanlarımızın içinde bulunduğu sıkıntıların da DEVA’sı olacaktır.

24 Haziran tarihinde Genel Merkezimiz tarafından Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Karabük Kurucu İl Başkanı olarak görevlendirilmiş bulunmaktayım. Partimizin Karabük’teki teşkilatlanma çalışmalarını benimle birlikte yapmak üzere kurucu heyet üyesi olarak Ayhan Duru, Muhammet Yavuz, Sevgi Kebeci ve Harun Yavaşcı da görevlendirilmişlerdir.

Genel merkezimize internet yoluyla başvurarak üye olan ve teşkilatlarda görev almak isteyen yaklaşık 250 kişi ile yüz yüze görüştükten sonra, göreve gelmemizden sonrada halkımızın teveccühü ile üye olan arkadaşlarımızla 1 ay gibi kısa bir sürede il ve ilçe yönetimlerimizi oluşturduk.

Öncelikle sizlere İl Yönetim kurulu üyelerimi ve ilçe başkanlarımı tanıtmak istiyorum.

Karabük Merkez İlçe Başkanı Ayhan Duru,

Safranbolu İlçe Başkanımız Muhammet Yavuz,

Eskipazar İlçe Başkanımız Mustafa Hızarcıoğlu,

Yenice İlçe Başkanımız Harun Yavaşcı

Partimizin siyasi arenadaki yerini bir an evvel sağlamlaştırmak için kuruluşumuzu ivedilikle tamamlamamız gerekiyor. Kuruluş aşamasını tamamlamanın yolu da ilçe ve il kongrelerimizi kısa sürede yapmaktan geçiyor. Biz de ilçelerimizdeki kongrelerimizden;

Yenice İlçe kongremizi; 25 Eylül Cuma günü Saat: 14.30 da Beste Düğün salonunda, Eskipazar İlçe kongremizi; 26 Eylül Cumartesi günü Saat:11.00 de Tuğra Pastanesinde,

Safranbolu İlçe kongremizi 26 Eylül Cumartesi günü Saat: 14.00 de Zalifre Otel de,

Merkez İlçe kongremizi ise 27 Eylül Pazar günü Saat: 14.00 de Büyük Kulüp de

Yaparak il kongresine hazırlanacağız.

Genel Başkanımız Ali Babacan’ın Katılacağı İl Kongremizi de 18 Ekim de yapmayı planlıyoruz.

Partimizin de ülkemizdeki ilk Covid-19 vakasına tanı konduğu günden bir gün önce 9 Mart ta kuruluşumuzu ilan etmiş olmanın verdiği şanssızlık ile pandemi sürecinden dolayı sahaya yeterince inememenin zorluğunu yaşadık.  Teşkilat olarak da parti binamızda sosyal mesafe kurallarına uygun bir ortam sağlanamayacağı için toplantımızı il binamız yerine burada düzenlemek durumunda kaldık.

Son dönemde ülkemizin en büyük sorunu ekonomi ve dolayısıyla da işsizlik haline gelmiştir. İşsizlik rakamları cumhuriyet tarihimizin en yüksek sayılarına hızla ilerlemektedir. Ülkemiz genelinde hissedilen bu dertler, şehrimizde de en sert şekilde gözler önüne serilmiştir.

Peş peşe kapanan iş yerlerinin, kredi destek başvurusu yapan esnafların ve genç işsizlerin sayısı şehrimizde her geçen gün artmaktadır. İş yerleri yeni kiracı bulamazken; esnaflarımız kredi, işsizler ise iş beklemektedir.

Ekonomik sıkıntılar sebebiyle zor günler geçiren kıymetli esnaflarımıza bir darbe de eğitimin uzaktan yapılması ile vurulmuştur. İlimizde, Karabük Üniversitesi, adeta bacasız bir sanayi görevini üstlenmiş; başta Yüzüncü yıl ve Safranbolu olmak üzere tüm Karabük’te çok ciddi iş sahaları meydana getirmiştir. Ancak alınan son karar ile eğitimin uzaktan yapılması nedeniyle üniversite öğrencilerinin yaşamlarını ilimizde değil ailelerinin yanında sürdürmeleri nedeniyle esnaflarımızın yüzü gülmemektedir. Yüzüncü yıl mahallemiz ve Safranbolu ilçemizde bulunan birçok esnaf, özel öğrenci yurdu, konak, pansiyon ve oteller destek bulamadığı için çok zor günler geçirmektedir.

Elbette sağlık her şeyden önce gelir. Elbette çocuklarımız bizlerin göz bebeğidir ancak; iktidar tarafından alınan bu kısıtlama kararları yine iktidar temsilcileri tarafından çiğnenmektedir.

Pandemi öne sürülerek alınan uzaktan eğitim, mesafeli yaşam ve topluluk kısıtlama kararları sosyal hayatta ne kadar uygulanmakta ve ne derecede ciddiye alınmaktadır ?

Maske, sosyal mesafe ve temizlik kurallarının tamamen uygulanması zaruridir.

İlimizin en önemli gelir kaynaklarının başında turizm gelmektedir. Ülkemizde turizm yalnızca deniz kıyısındaki işletmelerle sınırlı değildir. Yalnızca bu bölgeler için destek ve teşvik paketleri olmamalıdır!  Safranbolu gibi tarih ve kültür turizmiyle markalaşmış ilçemizde de işletmeciler ve konaklama mekanı sahipleri destek-teşvik paketlerinden pay almak istemiş ancak çok azı bunlardan faydalandırılmıştır.

Kardemir gözbebeğimizdir. Kardemir de huzur varsa Karabük de huzur vardır. Kardemir de huzur ve güven ortamının oluşması için tüm tarafların barışçıl bir şekilde müzakere yoluyla çözüm bulmasını beklemekteyiz.

Şimdi içimizdeki büyük bir burukluk olan konu ile devam etmek istiyorum. Karabüksporumuzun içinde bulunduğu, tüm Karabüklülerin yarası olan takımımızın durumu…

Yıllar boyu farklı liglerde büyük emek ve özverilerle mücadele etmiş Karabükspor kaderine terkedilmiş, kulüp tesisleri adeta atıl vaziyette çürümeye bırakılmıştır.

Şehrimizin tanıtımında, temsil edilmesinde ve adının duyulmasındaki en önemli markalardan biri olan Karabükspor un bu şekilde kaderine terkedilmesi akıl almaz bir durumdur!  Tüm tarafların Karabükspor’umuza sahip çıkması için elimizden geleni yapacağız.

İstiyoruz ki;

Şehrimiz çok daha iyi yerlere gelsin. Bir sıkıntısı olduğunda esnafı, sanayicisi, siyasetçisi ve halkı hemen bir araya gelip sorunlara çözüm üretsin.

İstiyoruz ki;

İşsizliği en düşük seviyeye çekelim, Karabük'ün firmalarında önce Karabüklüler iş bulsun. Hemşerilerimiz gurbette çile çekmesin.

Kimimizin dedesi, kimimizin babası farklı memleketlerden buraya geldi. Fabrikalar yapan fabrikada çalıştı, emek verdiler. Bizler burada doğduk, burada okula gittik, burada büyüdük. Buranın ekmeğini, suyunu tükettik.

Hepimizin nüfustaki kütüklerimiz farklı şehirlerde gözükse de yüreğimiz daima Karabük'tedir. Gönül rahatlığıyla diyoruz ki;

“BİZ KARABÜKLÜYÜZ ve BU ŞEHRE VEFA BORCUMUZ VAR !”

KARABÜK'e DEVA olarak çıktığımız bu yolda; genel merkezimizin ülke çapında çözüm politikalarına paralel olarak,  yerelde KARABÜK'ümüzün sorun ve ihtiyaçlarının iyi belirlenmesi ve bunlara  yönelik çözüm politikalarının üretilmesi noktasında istekli ve azimli bir çalışmanın içinde olacağımızı; bu süreç içerisinde siz değerli basın mensuplarımız ve gönüllülerimizle birlikte yürüyeceğimizi, kamu menfaatine çalışma ve politikalar üretmeye çalışacağımızı  belirtmek isterim.”