Kısa adı Eurofer olan, Avrupa Çelik Birliği, COVID-19 salgınının bir süredir kritik anlar geçiren Demir Çelik sektörünü ciddi sıkıntıya sokacağı yönünde rapor hazırladı.


 

Avrupa Çelik Birliği (Eurofer), önümüzdeki haftalarda COVID-19 salgını nedeniyle çelik talebinde önemli bir düşüş bekliyor. Eurofer, çelik sektörü kısa vadede görünümünün 2019 yılından bu yana devam eden çelik piyasası krizi nedeniyle sektörün savunmasız pozisyonu göz önüne alındığında oldukça kötümser.

Eurofer'in açıklamasına göre, Koronavirüsün Avrupa'ya yayılmış olması nedeniyle çelik şirketlerinin, çelik kullanan sektörlerde (otomotiv, makine vb.) kötüleşen düşüşe bağlı olarak büyük bir talep düşüşü yaşanacağı belirtiliyor. Açıklamada “Bu talep düşüşü, endüstrinin 2019'dan bu yana yaşadığı pazar krizini daha da kötüleştirecek ve böylece tüm sektör üzerinde sürdürülemez bir baskı yaratacaktır.” ifadeleri yer alıyor.

Ayrıca Eurofer’in, alıcıların talebi düşürdüğü ve teslimatları reddetmeye başlamasından kaynaklı olarak sevkiyatlarda düşüş yaşanması nedeniyle çelik şirketlerinin gelirleri üzerinde büyük bir etki beklediği kaydediliyor. Böylece bazı şirketlerin, salgının başlamasından bu yana gelirlerinde % 20'ye varan kayıplar öngördükleri aktarılıyor.

Buna ek olarak Eurofer, arz ve lojistikte bir miktar bozulmaya rağmen bazı hammadde sıkıntılarından bahsettiği rapor ediliyor. Paslanmaz/karbon, çelik hurda, birincil nikel, FeCr, elektrik, gaz, elektrotlar, SiMn, FeSi, yedek parçalar ve refrakterin şirketlerin tedarik zincirini bozacak önemli kritik girdiler olabileceğini bildiriliyor. Ayrıca, durumda iyileşme görülmemesi durumunda, önümüzdeki haftalarda normal iş operasyonlarını ciddi şekilde zayıflatabilecek ve sektör için ciddi bir sürdürülebilirlik riski oluşturabilecek çok daha ciddi arz kesintileri olması bekleniyor.

Eurofer, bu dönemin ne kadar süreceğini öngörmenin şimdilik mümkün olmadığını düşünürken, genel olarak COVID-19 krizinin en ağır etkisinin 2 ila 3 ay süreceği tahmin ediliyor.

Avrupa Çelik Birliğinin bu raporuna göre Türkiye’de olduğu gibi Karabük'te de KARDEMİR A.Ş. ne gibi önlemler aldı ve ne kadar etkilenecek?