Hiç çevrenizdeki kişilerden başlarına herhangi üzücü bir olay geldiğinde ‘depresyona girdim’, ‘depresyondayım’ laflarını duydunuz mu? Depresyon özellikle günümüzde dilimize sıklıkla dolanan ve klasik hüzün haliyle karıştırdığımız bir durumdur. Hele ki ergenlik gibi halihazırda bir sürü değişim içeren ve kendi içerisinde karmakarışık bir dönemde bireylerin yaşadıkları üzgünlük veya içe kapanıklık durumları bize otomatik olarak depresyon yaşayıp yaşamadıklarını düşündürebilir. Peki ergenlerde depresyonun nasıl anlaşılacağına ve ayırt edici özellikleri nelerdir ?
Ergenlerde depresyonun ayırt edici özelliklerinden önce depresyon nedir ? Öncelikle günümüzde pek çok insan hayatın zorluklarına başarıyla karşı koymaya çalışırken, duygusal zorluklar da kaçınılmaz bir gerçek haline gelmiştir. Ancak, herkes zaman zaman hüzünlü hissedebilir. İşte burada, normal hüzün tepkisi ile depresyon arasındaki ince çizgiyi anlamak ve ayırt etmek önem kazanır. Normal hüzün ve depresyon arasındaki ayrım, süreklilik ve işlevsellikte yatmaktadır. Normal hüzün genellikle belirli bir olaya tepki olarak ortaya çıkar ve zaman içinde iyileşirken, depresyon daha uzun sürer ve kişinin günlük yaşamını ciddi şekilde etkiler. Eğer bir kişi, uzun bir süre boyunca düşük enerji, umutsuzluk ve ilgi kaybı gibi belirtiler yaşıyorsa, bu durumda biz olası bir depresyon durumundan bahsedebiliriz.
Ergenlik döneminin karmaşıklığı bazen normal hüznü depresyonla karıştırıp evhamlanmamıza bazen de depresyonu normal ergenlik tepkileriyle karıştırıp gözden kaçırmamıza neden olabilir. Ergen depresyonunda en büyük ayırt ediciler bireyin en az iki haftadan daha uzun süren mutsuzluk, umutsuzluk ve değersizlik hisleri, bununla birlikte sosyal çekilme, eleştiriye tahammülsüzlük ve aşırı alınganlık, isyankarlık; hayatı boş ve anlamsız bulma ve bu hislerin akademik performansın ve üretkenliğin düşüşüyle sonuçlanması, riskli davranışlara başvurma düzeyinin artması ve kendine zarar verici davranışlarda bulunma ve hatta ölüm düşüncesinin kafasını kurcalaması sayılabilir. Unutmayın ki bu davranışlardan bazıları kısa süreli veya anlık olarak normal bir ergenin gelişim sürecinde yaşanabileceği gibi bazı ergenler için depresyon belirtisi olarak da görülebilir. Ebeveynler olarak en büyük görev çocuğun davranışlarını etkili bir şekilde gözlemlemek ve bu kriterler çerçevesinde gerektiğinde aciliyetle bir profesyonel yardıma başvurmaktır.
Psikolog Duru Erdem,'' Günün sonunda şunu bilmeliyiz ki ergenlik dönemi kişinin sahip olduğu potansiyeli değerlendirme zamanıdır. Bu kadar kritik bir dönemde bir ergenin yaşayacağı depresyon gibi ağır bir duruma zamanında ve etkili şekilde müdahale etmek hem onun gelişimsel konumunu zedelememeye, günlük işlevini onu kendini bulma yolculuğuna geri kazandırmaya hem de gelecekte yaşayabileceği olumsuz bir durumdan kurtarmaya yardımcı olur.'' dedi.