krdm-murat-orhan


 

KARDEMİR YÖNETİM KURULU HAKSIZ REKABET SUÇLAMASINDAN DOLAYI KARABÜK ASLİYE CEZA MAHKEMESİNDE YARGILANMAYA BAŞLANDI


 

İLK DURUŞMAYA CAVİT YÜCEL VE ÇELSANTAŞ ESKİ MÜDÜRÜ MUSTAFA ÜSTÜN KATILDI


 

İKİNCİ DURUŞMA 20 MART TARİHİNDE


 

 



 

Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR A.Ş) yönetiminde bulunan ve şirketin yüzde 10.8 hissedarı olan Yolbulan, Güleç ve Yücel ailelerinin şirketlerine ürün temininde 'ön alım hakkı' tanındığı iddiasıyla açılan 'haksız rekabet' davasında 11 kişi ve üç şirketin yargılanmasına başlandı.

Duruşmaya katılan sanıklardan Mustafa Üstün, Kardemir'in halka arzında 'blokeli hisse senedi ön alım haklarından faydalandık' dedi ve bu yüzden KARDEMİR’in kendilerine 'ön alım hakkı' tanıdığını, satışlarda ön alım hakkı olmadığını, teslimatlar da öncelik olduğunu söyledi.

Karabük'te faaliyet gösteren Nomtaş Demir Çelik ve Kaptan Demir Çelik yöneticileri, halka açık şirket konumundaki KARDEMİR'in yönetiminde bulunan Yolbulan, Güleç ve Yücel ailelerinin kendi şirketlerine, demir ve kütük gibi ürünlerin satışında kolaylık sağladıkları iddiasıyla Sermaye Piyasası Kurulu'na (SPK) 21 Ocak 2011'de şikayette bulundu.

SPK İNCELEDİ, DAVA AÇILDI

SPK'nın incelemesinde KARDEMİR'in ürettiği kütüklerin yüzde 76.6'sını, demirçelik şirketinin yüzde 10.8 hissesine sahip Yolbulan ailesine ait Yolbulan A.Ş., Güleç ailesine ait Çağ Çelik A.Ş. ve Yücel ailesine ait Çelsantaş A.Ş. aldığı ortaya çıktı. KARDEMİR'in de yönetim kurulunda bulunan bu 3 şirketin yöneticilerinin, üretim ve satış bilgilerine sahip olmaları avantajını mal alımında kullandıklarına dikkat çekildi. Türk Ceza Kanunun 54 ve 55. Maddelerini ihlal ederek, haksız rekabet yaptıklarını saptadı. Diğer şirketlere ürün teslimatlarının ise gecikmeli yapıldığı belirtilen SPK raporu doğrultusunda Karabük Cumhuriyet Savcılığı, iddianamesini şikayetçiler ile beraber Asliye Ceza Mahkemesine sevk etti.

Savcının hazırladığı iddianame ile 11'i 3 aile şirketinin yöneticisi, 8'i KARDEMİR yöneticisi 19 kişi hakkında, 'haksız rekabetin ihlali' suçlamasıyla 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

'HİSSE SENETLERİMİZİ BLOKE ETTİK, BİZE ÖN ALIM HAKKI VERİLDİ'

Karabük 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen ilk duruşmaya sanıklardan Cavit Yücel ve Mustafa Üstün ile davacı Kaptan Demir Çelik A.Ş.'nin Satış Müdürü Murat Orhan ve avukatlar katıldı.

Kardemir'in ürün satışında öncelik tanıdığı ileri sürülen şirketlerden Çelsentaş A.Ş.'nin eski yönetim kurulu üyesi sanık Mustafa Üstün, Çelsentaş olarak Kardemir ile hukuki bağlantılarının olmadığını, sadece ticari iş yaptıklarını söyledi. Kardemir'in, istekleri dışında kendilerine satış yapmadığını belirten Üstün, parayı yatırdıktan 2 ay sonra sipariş ettikleri ürünü aldıklarını iddia etti. Üstün, hisse senedi aldıklarında Kardemir'in borç batağında olduğunu da ileri sürerek, "Bize o zaman blokeli hisse senetleri verildi. Kardemir de bu yüzden ipotekli hisse senedi sahibi şirketlere satışta değil, malın tesliminde ön alım hakkı tanıdı" dedi.

Murat Orhan ise bir malın satışı olmadan, teslimi olabilir mi diye sordu.

KARDEMİR Yönetim Kurulu üyesi ve Çelsentaş A.Ş. eski yönetim kurulu başkanı sanık Cavit Yücel ise mahkemeye yazılı savunmasını sunduğunu, suçlamayı kabul etmediğini söyledi. Yücel, yapılan tüm işlemlerin evraklarının mevcut olduğunu da kaydetti.

'YÜZDE 80 ONLAR ALIYORDU, YÜZDE 20 BİZE VERİLİYORDU'

Davacı Kaptan Demir Çelik A.Ş. Satış Müdürü Murat Orhan ise siparişleri KARDEMİR'den 15 ay sonra teslim alabildiklerini, yönetimde bulunan 3 şirketin siparişlerinin ise anında işleme konulduğunu ileri sürdü. Bu durumun haksız rekabete yol açtığını savunan Murat Orhan, "Kardemir'in halka arzı sürecinde amaç küçük ve bölge sanayicilerinin desteklenmesiydi. Ancak üretimden yüzde 80 oranında yönetim kurulunda bulunan 3 şirket yararlanmaktadır. Bize yüzde 20 oranında ham madde veriliyordu. KARDEMİR Yöneticilerinin yapmış olduğu satış uygulaması tarafımdan bizzat SPK’ya şikayet edilerek, önce hiç mi kredi borcu ödenmedi. Beş senedir %50’den oranınız neden düşmüyor, dediğimde, %35’e geri çektiler. Daha sonra SPK’nın 1. Maddesine uygulamanın küçük yatırımcıları mağdur ettiğini belirttim, uygulama bizzat şahsımın müracaatları sonucunda 15.07.2011 tarihinde iptal edilmişti.  Kredi borçlarını ödeyerek, hisselerin blokeleri kalkmasına rağmen, yeni bir uygulama ile öncelikli mal alımı halen devam etmektedir. Buna da KARDEMİR’in satış politikası deniliyor." diye konuştu.

Duruşma sırasında, sanık avukatlarının müşteki Murat Orhan’a sorduğu sorular ve cevapları bir hayli ilginçti.

Sanık avukatı; “Murat Orhan, sizin şirketinizin de bu ön alım hakkı uygulamasından faydalanmamasının sebebi nedir?” sorusuna, Orhan; “Şirketimizin maddi durumu yeterli. Fakat baştan beri biz bu uygulamanın haksız rekabet adı altında, hukuka aykırı olduğunu savunduk ve şu anda sizin düştüğünüz bu durumlara düşmemek için faydalanmadık.”

Yine sanık avukatı Murat Orhan’a; “Ham maddeyi ithalat edebilirsiniz. Neden yapmadınız” sorusuna ise Orhan; “İthal yapılan ham madde %22.4 vergiye tabidir. İç piyasada satışı yapılamaz. Bunu bilmiyor musunuz? Siz de aynı şartlara haizsiniz, siz neden ithalat yapmıyorsunuz?” cevabını verdi.

Sanık avukatı son olarak,; “Sizin de ham madde üretim tesisiniz var mı, neden oradan faydalanmadınız?” sorusunu Murat Orhan’a yöneltti ve Orhan; “ Evet hammadde tesisimiz var. Tekirdağ Marmara Ereğlisi’ndedir. Karabük’e 600 km uzaklıktadır. Ben 30 dolar nakliye ham madde getireceğim, siz 2 km mesafeden mi ham madde alacaksınız. Haksız rekabetlerden biri de burada saklı değil mi?” diye, cevap verdi.

Yücel Grubuna ait sanık avukatlarının savunmalarında dikkati çeken noktalardan bir diğeri ise haksız rekabeti yaptıklarını, Hürriyet Gazetesinin ilanı ile duyduklarını ve ön alım hakkının KARDEMİR A.Ş durdurduktan sonra alım yapmadıklarını şikayetin ise uygulamanın durmasından 6 ay içinde yapılması gerektiğini, bu esnada herhangi bir şikayet olmadığından zaman aşımına uğradığını iddia ederek davanın düşmesi gerektiğini talep ettiler.

Murat Orhan ise şikayetin SPK’ya uygulama esnasında yapıldığını, gazete ilanlarınınsa, SPK’nın haksız rekabet raporunu düzenledikten sonra verdiğini belirtti.

Mahkeme hakimi, usulsüzlük var mı diye inceleneceğini beyan etti.

Sonuç olarak mahkeme avukatları sordukları soruların aldıkları cevaplardan bunalarak, duruşma hakiminden Murat Orhan’ın müşteki sıfatının olmadığı, şirketin sadece satış müdürü olduğu, bu sebepten dolayı sonraki duruşmalara katılmamasını istediler. Mahkeme hakimi, Murat Orhan’ın Kardemir hissedarı ve fabrika müdürlüğü sıfatı ile müşteki konumda olduğuna karar vererek, duruşmalara katılması hakkının olduğunu belirtti.

Murat Orhan son olarak “Kardemir'den öncelikli olarak ürün almaya devam ettiler, şikayetçiyim" dedi. Duruşma, avukatların da savunma yapmasının ardından diğer sanıkların dinlenmesi için ertelendi.

HADDEHANELER KAPANDI, BİNLERCE İŞSİZ SOKAKTA

Adliye çıkışında açıklama yapan Murat Orhan, Kardemir'in bu uygulaması nedeniyle haddehane sahipleri olarak her geçen gün eridiklerini söyledi. Birçok haddehanenin bu uygulama yüzünden kapandığını, birçok kişinin işsiz kaldığını ifade eden Orhan, şöyle dedi;

"SPK incelemesinde Kardemir yönetiminde bulunan 3 aile şirketine yüzde 76.6 ürün satışı yapıldığı ortaya çıktı. 10 yıl önce 40 civarında haddehane varken, şimdi kentte 5-10 haddehane kaldı. Binlerce kişi işsiz kaldı. Birçok kişi kentten göç etti." 

Editör: Haber Merkezi