fadil-demirel-tape-fotoKARDEMİR A.Ş GENEL MÜDÜRÜ FADIL DEMİREL, KARDEMİR YÖNETİMİNİN HAKSIZ REKABET İLE İLGİLİ SAVCILIK SORUŞTURMASI SÜRERKEN TANIK OLARAK GÖSTERİLEN ESKİ BİR İŞÇİYİ ARAYARAK ONU İKNA ETMEYE ÇALIŞTIĞI ORTAYA ÇIKTI


 

GENEL MÜDÜR DEMİREL, TANIĞA TELEFONDA “KIZ KARDEŞİNİ İŞE ALACAĞIM, AVUKATLARIMIZ SENİ ARAYACAKLAR.” DEMİŞ


 

İŞTE YILIN ŞOK HABERİ, HEM DE TELEFON TAPE KAYITLARI İLE BİRLİKTE YALNIZCA KARABÜK NET HABER’DE…


 

 

İŞTE KARDEMİR A.Ş. GENEL MÜDÜRÜ FADIL DEMİREL'İN İNANAMAYACAĞINIZ TELEFON KONUŞMALARININ TELEFON TAPE VİDEOSU


 



 

KARDEMİR A.Ş Yönetimi hakkında haksız rekabet suçuyla başlatılan Karabük Cumhuriyet Savcılığı soruşturması sırasında, Genel Müdür Fadıl Demirel, tanık olarak gösterilen eski bir KARDEMİR işçisini arayarak, onu istekleri doğrultusunda ifade etmeye ikna etmesi, telefon tape kayıtları ile ortaya çıktı.

Geçtiğimiz aylarda Karabük Cumhuriyet Savcılığı tarafından KARDEMİR Yönetiminin haksız rekabet suçlaması ile başlattığı soruşturma bitti ve Sulh ceza mahkemesinde Kardemir yöneticileri ‘Haksız rekabet’ yaptığı iddiasıyla yargılanacaklar.

Savcılığın soruşturması sırasında, daha önce KARDEMİR Satış Müdürlüğünde çalışan ve 2010 yılındaki sendikal yetki mücadelesi sırasında işten çıkartılan Ahmet T. isimli şahısla KARDEMİR A.Ş Genel Müdürü Fadıl Demirel’in bir telefon görüşmesi yaptığı tapeler ile ortaya çıktı.

 

KIZ KARDEŞİNİ İŞ KONUSUNDA YANIMA GÖNDER, AVUKATLARIMIZ SENİ ARAYACAK

Karabük Net Haber’in ele geçirdiği telefon tape kayıtlarında, KARDEMİR Genel Müdürü Fadıl Demirel, tanıktan bazı taleplerde bulunuyor. İfade vermesi durumunda şu an Kardemir Yönetim Kurulu Başkanı Mutullah Yolbulan’ın kardeşinin fabrikasında çalıştığını ve bu sebeple akıllı olması gerektiğini söyleyen Fadıl Demirel, tanığın talebi üzerine kız kardeşini KARDEMİR’e işe alabileceğini ve kendisi ile KARDEMİR Avukatlarının irtibat kuracağını, hiç kimseye bir şey söylememesi gerektiği yönünde konuşmalar yapılıyor.

 

TÜRK CEZA KANUNUNA GÖRE TANIĞI ETKİLEMENİN SUÇU

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 288. maddesine göre; “Bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hâkim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

 

YORUM YAPMIYORUZ

Karabük Net Haber Olarak KARDEMİR A.Ş Genel Müdürü Fadıl Demirel’in bu olayına hiçbir yorum yapmıyor ve tüm yorumu kamuoyuna bırakıyoruz.

 
İŞTE TELEFON TAPE DÜKÜMÜ

Ahmet T.                  -  “Yani o konuda benim en ufak bir şeyim yok. 2010 yılında işten alındıktan sonra olan bir şey. Bir kaç defa görüştüğümüz doğrudur ama öyle bir şey, ifade, şahitlik falan bu nasıl bir şey? Anlamadım ben bu işi. Kafam takıldı bu işe.

Fadıl Demirel          -  “Kardeşim bende avukatlara bir soracağım tamam. Detayını onlar daha net biliyor. Gerekiyorsa seni arar konuşurlar tamamı.

Ahmet T.                  - Ben şöyle söyleyeyim, yani öyle bir şey varsa, yani Kardemir lehine ne gerekiyorsa yaparım. Yani şahitlik gerekiyorsa onu da yaparım. Ben sizi biraz önce ararken de babam beni aradı biraz önce sitem yaptı. Ben o moral bozukluğuyla sizi aradım. Yani herhangi bir yanlışlık veya yanlış bir ifade kullandıysam gerçekten özür dilerim ben sizden.

Fadıl Demirel          - Ahmet sen şu anda Kardemir’in Genel Müdürüyle konuşuyorsun. Ben sana değer verdiğim için konuşuyorum. Konuşuyorsam olmayacak şekilde konuşursam bu işler narin bir şekilde bak. Ben seni sıktın ama yanlış konuştuğunu bildiğim için yanlış yapıyorsun. Halen daha bak yanlış düşünüyorsun. Konuşarak narin bir şekilde. Sen namazında niyazında bir adamsın. Öyle biliyorum.

Ahmet T.                  - Evet öyleyim bende. 5 vakit namazında, abdestinde olan bir insanım yani.

Fadıl Demirel          - 5 vakit namazımdayım abdestimdeyim diyorsun. Ondan sonra ben sana yardım edeceğim diyorum, Allah rızası için. Ondan sonra tutuyorsun vurmak kırmaktan işte bilmem ne. Neyse görüşürüz. Bak ben senin işini yapmaya çalışıyorum. Ben bunun daha stratejik bir adam olduğuna inandım. Ha bu beni şimdi Yasin tehdit ediyor ama örtülü olarak, işi yapmak için bilmem ne derim ondan sonra tutarım tersini yapmaya çalışırım buda olmaz.

Ahmet T                   - Ya Fadıl bey ben gerçekten çok özür dilerim. Yani beni biraz önce babam aradı. Şimdi şöyle söyleyeyim. Fadıl bey, bir saniye bir şey açıklayayım. Ben şimdi Osmaniye’deyim. Babam Karabük’te. Yani benimde çaresizlikten bir şey yapamıyorum. Yani elimde imkan olsa da.

Fadıl Demirel          - Ahmet hayat denen şey böyledir. Herkesin hayatında bir sıkıntısı vardır. Bu hayat böyle yaşanır. Allah kolaylığını versin babana da. Elimizden gelen katkıları da yapmaya çalışalım. Ama dediğim gibi insanlar bilsin. İçkici, kumarcı, alemci olsun zaten kesinlikle bir sürü af edersin it, köpekle uğraşıyorum. Bizim için sorun değil yani. Ama ben senin dürüst olduğunu bildiğim için, ben insana kötülükte yapmam. Sana bir şekilde Allah rızası için konuşuyorum ben sana.

Ahmet T.                  - Ya Fadıl bey, bende zaten sizin alnı secdede olan bir insan olduğunuzu biliyorum. Yani bu konuda daha önce sizinle bir görüşmemiz oldu yani. Bir saate yakın aşağı yukarı görüştük. Nefes almakta zorlanıyorum şu an Fadıl Bey vallahi çok kötü durumdayım ya.

Fadıl Demirel          - Babanda hatalı konuşuyor. Kader diye bir şey var kardeşim. Allah’ın şeyi var. Yani senin için ben şey oldu, bu oldu demiyorum. Buda hayatın getirdiği bir şeyler var. Allah’ın takdir ettiği hastalık var, bilmem ne varsa. Bu senin için benim için yok ki. Kaderdir bazı şeyler yani. Avukata arattıracağım seni tamam.

Ahmet T.                  - Tamam. Fadıl bey sizden şunu istiyorum. Yani ben lafınızı kesiyorum, kusura bakmayın. Yani psikolojim gerçekten çok bozuk şu an. Eğer yani benim kız kardeşimi işe aldırın ben sizin aleyhinize, pardon lehinize ne gerekiyorsa ben konuşuyum efendim. Benim tek derdim babamın son günlerinde ne gerekiyorsa onu yapıyım ya. Ben gözlerimi dünyaya rahat kapatayım ya.

Fadıl Demirel          - Bak ben bunu dedim diye sana, benim aleyhime, lehime şirketle bilmem ne diye buna düşme. Bu Yolbulanlar’la şeyin arasındaki mevzu. Kardemir’le ilgili değil, fakat bak sen olayı iyi anlamaya çalış. Kardemir’le, benimle ilgili falan değil. Yolbulanlar’ın ve Kaptan’ın arasındaki bir dava var. O davada senin şahitliğin gözüküyor. Bende diyorum ki bak şu anda çalıştığın şirket aleyhine şahitlik yaptığın şirketin adamın kardeşi diyorum.

Ahmet T.                  - Evet doğru söylüyorsunuz. Yani Ali İhsan Yolbulan, Mutullah Yolbulan’ın kardeşi.

Fadıl Demirel          - Kardeşi de, sende onun aleyhine şahitlik yapıyorsun. Bunun neresi akıllılık.

Ahmet T.                  - Fadıl bey benim şahitlikle falan bir haberim yok. Ben sizi şimdi arıyorum. Yarım saat, bir saat önce beni babam aradı. Benim bütün psikolojim alt üst edildi. Benim bundan bir haberimde yok.

Fadıl Demirel          - Ben seni pazartesi günü arattıracağım avukata.

Ahmet T.                  - Tamam.

Fadıl Demirel          - Sen oradan öğreneceksin ne olduğunu. O sana bir bakar, konuşur. Öyle bir kumpasın içine kendini kullandırma. Ha bilinçli şekilde yapacaksak yap. Ona bir şey demiyorum bak. Hay, hay ben biliyorum Fadıl bey, kararlıyım, olayı biliyorum buna rağmen şahitlik yapacağım diyorsan, ona göre de sonuna kadar yap.

Ahmet T.                  - Yok Fadıl bey.

Fadıl Demirel          - Kurban gitme. Çünkü bu adamlar mesela burada istifa ettiler şimdi hepsi. Bütün haddeciler şu anda gelmişler bir şekilde biz sizi çağırdık. Ondan sonra onlarda şey ettiler. Şu andaki haddehanenin yönetiminde Mutullah Yolbulan’ın etrafındaki adamlar hepsi de. Nazım Çapraz’lar, şunlar bunlar. Bir araya geliverdiler. Gördün mü şimdi durumu? Bu işler başka işler. Siz gariban insanlarsınız. Biz gariban insanız. Bir lokma ekmeğin peşinde olan insanlarız. Öyle işte bizim dışımızdaki hadiseler. O yüzden bırakın bunların şimdi taraf olmayı. Herkes gemisini yüzdürüyor. Siz zarar görmeyin. Benim söylemeye çalıştığım o.

Ahmet T                   - Yani ben gerçekten ekmeğimin peşindeyim. İki tane küçük çocuğum var. Benim sizden tek ricam işte şahitlik falan var. Benim ondan bir haberimde yok. Yani herhangi bir Savcılıktan falan bana gelen bir şey de yok. Ben Murat Orhan’ı arıyorum ulaşamadım ona.

Fadıl Demirel          - Sen bak hiç kimseyle de görüşme. Pazartesi geliyorsun. Çünkü başka şeyler olur. Dedikoduların içinde de olmak istemezsin.

Ahmet T.                  - Siz benim büyüğümüzsünüz. Ben sizi büyüğüm olarak kabul ediyorum.

Fadıl Demirel          - Bak bunlar nazik mevzu. Konuyu kimseye açma. Seni avukata arattıracağım, işi şey edeceğim. O dedi, bu dedi noktasına çekme şimdi. Kapat orada dursun. Arattıracağım seni o zaman kadar kimseye de bir şey söyleme. Tamamı?

Ahmet T.                  - Tamam Fadıl Bey. Ben sizi büyüğüm olarak kabul ettim. İşte ben sizinle görüştüm sizde işte olur verdiniz.

Fadıl Demirel          - Bana, bana, bana gönderiyorsun kız kardeşini aldıracağım onu işe tamam.

Ahmet T.                  - Tamam oldu Fadıl Bey. Ne gerekiyorsa onu yapacağım. Yani bu konuda emin olun.

Fadıl Demirel          - Oldu canım tamam ben konuşurum.

Ahmet T.                  - Tamam Oldu Fadıl Bey. Ben size saygı duyuyorum, seviyorum sizi. İyi akşamlar efendim.